₺274,90 KDV Dahil
₺300,00 KDV Dahil
₺699,90 KDV Dahil
₺800,00 KDV Dahil
₺189,90 KDV Dahil
₺275,00 KDV Dahil
1

Fitoterapi nedir?

Fitoterapi, köken olarak Antik Yunanca’daki bitki (fito) ve tedavi (terapi) sözcüklerinin birleştirilmesinden meydana gelmektedir. Bitkilerle tedavi anlamına gelen fitoterapi en eski tıbbi tedavilerden biridir. Fitoterapi geleneksel Avrupa natüropatisinin ve geleneksel Çin tıbbının önemli bir parçasıdır. Yüzyıllar boyunca gelişen fitoterapi, şifalı bitkileri hem geleneksel hem de modern ekstraksiyon yöntemlerini kullanarak pratik ve etkili ürünler şeklinde uygulanır.

 

Fitoterapi uygulaması dünyada nasıldır?

Fitoterapi uygulaması dünya genelinde büyük farklılıklar göstermektedir. Güney Kore ve Japonya gibi bazı ülkelerde, kanıtlanmış fitoterapi ürünleri sağlık sigortası kapsamına entegre edilmiştir. Yine Çin, Hindistan ve Nepal dahil olmak üzere bazı ülkeler de geleneksel tıp hizmetleri kapsamına giren bitkisel ilaçlar için geniş bir sağlık sigortası imkanı sunmaktadır. Ancak dünyanın diğer birçok yerinde bu tür ürünler sağlık hizmetlerine veya sağlık sigortası programlarına entegre edilmemiştir. Bunlar daha çok hastanın özel tercihine göre satışa sunulmuştur, genellikle reçetesiz ürünler olarak satılır. Ancak bu ürünler doktorlar tarafından önerilebilir.

 

 

Bitkisel ilaçlar diğer ilaçlarla etkileşime girebilir mi?

Bitkisel ilaçlar ve/veya takviyeler, alınan reçetesiz veya reçeteli ilaçlarla zararlı şekillerde etkileşime girebilir. Yani bitkisel takviyeler almak, alınan diğer ilaçların etkinliğini azaltabilir veya yan etkilerini artırabilir. 

Bitkisel takviyeler kullanmak isteyen kişiler olası yan etkiler ve kullanılan diğer ilaçlarla olası etkileşimlerine dair hakkında doktorlarıyla iletişime geçmelidir.

 

Fitoterapi alternatif bir tedavi yöntemi midir?

Fitoterapinin alternatif bir tedavi yöntemi olduğu düşüncesi doğru değildir. Fitoterapi destekleyici veya tamamlayıcı tedavi şeklidir. Örneğin şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kanser ve kalp rahatsızlıklarında bitkisel tedavi ancak normal tedavi sürecine yardımcı amaçlı doktordan onay alındığı takdirde uygulanabilir.

 

 

Aynısefa bitkisi

Calendula yani aynısefa bitkisi çoğunlukla haricen iyileşen yaralar için ve ağız ve boğazdaki mukoza zarlarının iltihaplanması şikayetleri için merhem, çay şeklinde özütlenerek kullanılır. Aynı sefa bitkisinin güneş yanığı, donma, varis, çıban, egzama ve hemoroid üzerinde de yatıştırıcı etkisi vardır.

 

Papatya

Papatya anti-inflamatuar, antibakteriyel ve antispazmodik özellikleriyle çok yönlü bir tıbbi bitkidir. Nitekim papatya çayı sadece soğuk algınlığı, mide-bağırsak enfeksiyonları ve mide ülseri ile değil, aynı zamanda mide ekşimesi, gastrit, diş eti iltihabı ve ülserli bademcikler için de faydalıdır. Papatya çayı ayrıca iltihap, sıyrıklar ve hafif sivilcelerin harici tedavisi için de kullanılabilir.

 

Karahindiba

Bitkisel tıpta karahindiba detoksifiye edici bir bitki olarak kabul edilir. Sindirimi uyarır ve diürezi iyileştirir. Karahindibada bulunan çeşitli aktif bileşenleri, mide, bağırsak, safra ve böbrek şikayetleri için geniş bir uygulama yelpazesi sunar. Karahindiba çay, taze sıkılmış bitki suyu veya hatta karahindiba kahvesi olarak alınabilir. Bunlarla birlikte karahindiba özü, tentürler, tabletler, kapsüller veya toz şeklinde uygulanabilir.

 

Lavanta

Lavanta şifalı bir bitki olarak güçlü bir etkiye sahiptir ve uygulanma alanı geniştir. Lavanta aşağıdaki listelenen sağlık sorunları için uygulanabilir:

 

Enflamasyonlar
Enfeksiyonlar
Mantar hastalıkları ve rahatsızlıkları (cilt mantarı, tırnak mantarı)
Deri parazitleri
Gut
Romatizma
Nevraljiler
Uzuvlarda ağrı
Böcek sokmaları-ısırıkları
Öksürme
Stresli zihinsel durumlar
Korku
Huzursuzluk
Baş ağrısı
Migren


Melisa

Limon otu olarak da bilinen melisa, gergin bir sinir sistemi üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahiptir. Melisa; uyku bozuklukları, huzursuzluk ve sinir bozukluklarında yardımcı olur. Ayrıca uçukların rahatlamasına ve iyileşmesine etki ederr. Bu etkiler, çaylarla sıvı halde- damla şeklinde veya tablet ve pastillerde kuru ekstrakt olarak alınan esansiyel yağı, ayrıca merhem ile sağlanır.

 

Biberiye

Biberiye baharat olarak kullanıldığında dahi şişkinliğe karşı yardımcı olur. Biberiyenin tıbbi kullanımı ise düşük tansiyonu normalleştirmeye yardımcı olabilir. Biberiye ayrıca sindirime yardımcı olur, kas ve eklem ağrılarını giderir ve konsantrasyonu artırır, romatizmal hastalıklarda da kullanılır. Biberiye yağı ise kan dolaşımını hızlandıran ve dolaşımı uyaran maddeler içerir. Bunlarla birlikte biberiye yağı ile banyo yapmak canlandırıcı bir etkiye sahiptir. Gergin kasları gevşetmek için de biberiye yağı cilde masaj yapılarak uygulanabilir. Unutulmamalıdır ki biberiye yağı cilt ile doğrudan temas halindeyken her zaman doğru dozda verilmelidir, aksi takdirde aşırı reaksiyon meydana gelebilir.

 

Adaçayı

Çay olarak tüketilen adaçayı, terleme nöbetleri ile sinirlilik, gerginlik, stres ve kaygının giderilmesine yardımcı olur. Adaçayı ayrıca mide kramplarını ve adetin yol açtığı şikayetlerin giderilmesine katkıda bulunur olur, sinirleri yatıştırır. Adaçayı hazımsızlığın giderilmesine de iyi gelebilir.

 

Sarı Kantaron

Sarı kantaron yağı özellikle gözle görülür biçimdeki yara izinin önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca bel ağrısı, gut, gastrit, romatizma, stres, kaygı, hafif depresyon ve ruh hali değişimlerinde de kullanılır.

 

Kekik

Kekik, hem iç hem de dış kullanımda çok çeşitli etkilere sahiptir. Çay olarak ayrıca tablet, bronş pastilleri, veya damlalar şeklinde alınabilir. Kekik; öksürük, bronşit ve astım üzerinde balgam söktürücü, spazm giderici ve iltihap önleyici etkiye sahiptir. Ayrıca gastrointestinal sistemdeki zararlı bakterileri öldürür, sindirim bozuklukları ve mide zarı iltihabı, ince ve kalın bağırsak ve ishal gibi iltihaplı mide-bağırsak hastalıklarında fayda sağlar. Kekik; ağız ve boğazdaki mukoza zarının iltihaplanmasıyla mücadele eder ve kan dolaşımını destekler. Ayrıca mantar, virüs ve bakterilerle ilişkili egzama ve cilt hastalıklarının yanı sıra akne ve lekeli ciltlere de yardımcı olur. Bu amaçlar için merhem şeklinde uygulanabilir. Kekik çayı ayrıca sivilce ve lekeli ciltler için harici kullanıma uygundur. Bitkinin sapını çiğnemek de ağız kokusunun giderilmesine karşı yardımcı olabilir.

 

Civanperçemi

Civanperçemi, papatya, arnika, karahindiba, aynısefa ve ayçiçeğini de içeren bileşik veya papatya ailesinden bir bitki türüdür. Civanperçemi çayının nasıl hazırlandığına bağlı olarak, sakinleştirici veya canlandırıcı bir etkisi vardır. Civanperçemi harici veya dahili olarak kullanılabilir. Civanperçemi cildin yaraları ve iltihapları için harici olarak; gastrointestinal safra bozuklukları, adet şikayetleri ve kan dolaşımını iyileştirmek için dahili olarak kullanılabilir.

 

Kaynak: Memorial Tıbbi Yayın Kurulu

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

 

Mucize Bitki Zerdeçalı Tanıyalım ;

Zerdeçal; tıbbi ilaç ve kozmetik sektöründe; iltihaplarda, cilt yara ve tümörlerinde, zihinsel fonksiyonları arttırmada kullanılan polifenolik bileşimi olan çok güçlü bir bitki olarak bilinmektedir.

Polifenolik yapıdaki etken madde olan curcuminin içeriğindeki hidroksil grupları zerdeçala antioksidan özellik kazandırmaktadır.


Curcuminin antikanserojenik etkisi bilimsel kaynaklarla da desteklenmektedir…


Trakya üniversitesi sağlık bilimleri enstitüsü biyokimya anabilim dalının yapmış olduğu bir çalışmada curcuminin çok güçlü antikanserojenik etkisinin olduğu gösterilmiştir.

Ayrıca meme bezi, ağız, özafagus, mide, bağırsak, kolon, akciğer ve karaciğerin tümör genesisini baskıladığını ortaya koymaktadırlar.

Curcuminin farklı tümörler üzerinde de çok farklı mekanizmalarla etki gösterdiği ifade edilmektedir.

İnflamasyonu baskılar, hücre poliferasyonunu inhibe eder ve belli onkogenleri baskılayarak, tümör implantasyonunu ve karsinojenlerin biyotransformasyonunu inhibe ettiği çeşitli çalışmalarla ortaya konulmaktadır.

Yani bu demek oluyor ki mükemmel bir anti-tümöral ajandır.


Curcumin, GST adı verilen kanserojen maddelerin vücuttan atılmasında görev alan ve DNA zararına karşı dokuları koruduğu düşünülen enzimi faaliyete geçirir.

Böylece ilaçlar, yiyecek bileşenleri veya gıda katkı maddeleri ile vücuda alınan toksik ve kanserojenik bileşiklere karşı dokuları korur.

Çeşitli araştırmacılar tarafından tümör hücrelerinin ölümünü teşvik ettiği dolayısıyla kansere karşı ajan olduğu dile getirilmiştir.


Meme kanserli hayvanlarda uygulanan curcumin tedavisi kanser hücrelerinin ölümsüzlüğünü sağlayan telomeraz aktivitesini azaltarak kanser oluşumunu önleme yolunda çok etkili bir uygulama olarak değerlendirilmektedir.

Ayrıca denekler iki gruba ayrılıp birinci gruba kanserli hücreden önce curcumin, ikinci gruba kanserli hücreden sonra curcumin verilmiştir, önce verilen curcuminin daha etkili olduğu saptanmıştır yani besinler ile günlük diyette almak kanser oluşumunu önlemede çok önemli bir faktör olarak değerlendirilmektedir.


Yine Tayvan ve Hindistan da yapılan bir takım klinik çalışmalarda mesane, yumuşak damak, mide, serviks ve ciltte kansere dönüşen lezyonlarda iyileşmeler tespit edilmiştir.

Hayvan deneylerinde ise meme kanserli vakaların akciğer metaztasını engellediği, kemoterapi ilaçlarının kanserli hücreleri öldürme etkisini de arttırdığı gözlenmiştir. Pankreas kanseri hücrelerinde de öldürücü etkisi olduğu gözlenmiştir.

Bağırsak epiteli ve karaciğerde metabolize olmasından dolayı da kalın bağırsak kanserinin gelişimini engeller.

 

Radyasyona karşı zerdeçal ve c vitamin kompleksi…

Radyasyon, hücre içi moleküllerde ve daha önemlisi genetik materyal olan kromozomlarda (DNA), kimyasal bağların kopmasına neden olmaktadır.

Mutasyon olarak adlandırılan bu genetik hasarlar hücre tarafından tamir edilemez ise hücreyi ölüme götüren metabolik süreci başlatan değişikliler meydana gelir.

Ancak sağlam doku hücrelerindeki genetik hasar hücrenin ölümüyle sonuçlanmaz ise yıllar sonra kansere neden olabilmektedir.

Curcumin ise serbest radikalleri tutarak DNA yı oksidatif hasardan korur.

Radyasyona karşı koruyucu etkisi, antioksidan özelliğinden kaynaklanmaktadır.

C vitamini ile birlikte radyasyon hasarında ortaya çıkan serbest radikalleri bağlar.

Bu şekliyle kanseri önlerken sağlıklı nesiller yetiştirilmesine de olanak sağlar.

Radyasyon kaynaklı neslimizin zarar görmesi çok büyük bir global sorundur, curcumin ile genetik hasarlara karşı önlem alınabilir.


Zerdeçal, dünyada sağlık sorunlarında destek olarak kullanılan besinler arasında başı çekmektedir. Zerdeçalın yararları ile ilgili olarak çok sayıda makale yayımlanmaktadır. 


Zerdeçalda bulunan curcumin bileşeni kanserin başka organa sıçramasını (metastaz yapmasını) sağlayan madde olan CCL2’ nin salgılanmasını kuvvetli bir şekilde engellemeye yardımcı olmaktadır (Herman JG, Int J Oncol. 2009 May;34(5):1319-27.)


Curcumin' in bu etkisinin temelinde monosit isimli bağışıklık hücrelerinden damar duvarını genişleten ve vücutta iltihabi yanıtı tetikleyen faktörlerin salgılanmasını engellemesi yatar.


Zerdeçal kanserin metastaz yapmasının engellenmesinde çok yararlı olabilecek bileşenleri içerdiği laboratuar ve hayvan çalışmalarında gösterilmiştir.


Zerdeçalde bulunan curcumin bileşeni kanserin başka organa sıçramasını (metastaz yapmasını) sağlayan madde olan CCL2’ nin salgılanmasını kuvvetli bir şekilde engellemeye yardımcı olmaktadır.


İltihabi olaylar, şeker hastalığı, damar sertliği, kanser, kalp ve beyin hastalıklarında çok önemli rol oynar ve hastalıkları tetikler, şiddetini arttırır. Zerdeçal iltihabi olayların engellenmesinde yardımcı besinlerin başında gelir. Zerdeçal tarafından iltihabi olayların engellenmesinin hastalıkların oluşması ve ilerlemesinde engelleyici rol oynayabileceği düşünülmektedir.

Zerdeçalın en önemli sağlık sorunlarından birisi olan şişmanlık, şeker hastalığı ve kolesterol yüksekliğinde yararı olabileceği gösterilmiştir (Aggarwal BB, Annu Rev Nutr 2010.)

 

 

 

Ginseng nedir?

Latince ismi Panax olan ginseng bitkisi, dayanıklı ve çok yıllık bir bitkidir. Özellikle Uzakdoğu’da ve Amerika kıtasında kendiliğinden yetişebilen bir bitkidir. Kore’de yetiştirilen ginseng türü olan Kore ginsengi (Panax quinquefolius) ve Amerika’da yetiştirilen Amerikan ginsengi hemen hemen aynı etken madde içeriğiyle benzer etkileri gösterir fakat en makbulü Kore ginsengidir. Bitki ekildikten 3-9 yıl sonra kökleri hasat edilebilir ve en etkili kısmı da kökleridir. Kökün kaliteli bir olgunluğa ulaşması için en az 6 yıl yetişip öyle mahsül alınması gerekir bu ginsengin değerini ve etkisini arttırır. Ginseng bitkisi 100 yıldan uzun yaşar. Aynı zamanda ginseng bitkisinin yapraklarından da faydalanılmaktadır.

 


Ginsen Çeşitleri Nelerdir?

İnsan şekline benzerliği nedeniyle Çince ’ insan bitkisi ‘ olarak adlandırılan ginseng in iki farklı çeşidi vardır. Bunlar Asya ginsengi ve Amerikan ginsengidir. Asya ginsengi aynı zamanda Panax ginseng, Çin veya Kore ginsengi, ya da kırmızı ginseng olarak adlandırılır. Panax anlam olarak her şeyi iyileştiren demektir.


Bir başka genel olarak Ginseng olarak bilinen bitki Sibirya ginsengidir (eleuthero). Ancak bu orijinal ginseng sayılmamaktadır zira kökünde “ginsenoit” olarak adlandırılan aktif maddeyi içermemektedir. Ancak  sibirya ginseng, faydaları açısından diğer gerçek ginseng tipleri ile benzer iyileştirici özelliklere sahiptir, benzer ginseng yararları sağlar.

Ginseng kökü 6 yıllık bir yetiştirme süresinden sonra hasat edilir ve tedavi amaçlı kullanılan bitkinin bu bölümüdür.

Ginsengin, bilhassa Asya ginsengi ve Sibirya ginsengi olarak bilinen bitkinin yararlarını anlatan birçok bilimsel çalışma vardır. Ancak, panax ginsengin gücü birçok faktöre bağlıdır. Yanlış ellerde, uzun vadeli kullanım için bu bitki fazla kuvvetli veya fazla uyarıcı olabilir.

 

Ginseng nasıl kullanılır?

Ginsengin kullanım önerimi genel olarak en az 3 hafta ve en fazla 2-3 ay olarak tavsiye edilmektedir. Bazı uzmanlar 3 hafta kullandıktan sonra birkaç hafta kullanıma ara verip daha sonra yine başlanabileceğini belirmektedirler.

Uzakdoğuda ve Amerika’da ginseng bitkisi taze olarak bulunabildiği için yemeklerde de kullanılabilmektedir. Ancak dünyada yaygın olarak kuru şekilde tüketilir. Bitkinin dilimlenerek kurutulmuş veya toz haline getirilmiş kökleri ve kurutulmuş yaprakları kullanılır. Çay şeklinde demlenerek, toz haline getirilip kapsül veya tablet olarak da kullanılmaktadır. Toz halini bal pekmez vs. ile karıştırarak macun şeklinde de tüketebilirsiniz.

Ülkemizde en yaygın kullanım şekli tablet ve kapsül ginsenglerdir. Tablet ve kapsüllerde kullanım şekil ve miktarları kutu üzerindeki tavsiyeye göre kullanılması en doğrusudur çünkü mg. ve içeriklere göre değişkenlik gösterebilir. 

Ginseng pahalı bir köktür bu sebeptendir ki sahtesi piyasada oldukça çok olan bir üründür. Aldığınız gineng ürünün markasının güvenilir olması çok önemlidir aksi takdirde etkisini görememeniz en olası ve iyi ihtimaldir çünkü daha kötüsü zararda görebilirsiniz içeriğine göre. Ülkemizde kaliteli ginseng tabletleri üreten bazı firmalar mevcut bunun dışında da Kore’den ithal orijinal ürünler tercih etmeniz en iyisi olacaktır. Çünkü Kore’de ginseng kutsal bir bitki gibi birşeydir üretimi devlet kontrolünde yapılır ülkenin en önem verdiği şeylerden birisidir ginseng bitkisi. Fakat bu konuda da dikkatli olmanız çok önemli maalesef Kore’den ithal görüntülü sahte ginsengler de çok piyasada çok düşük fiyatlarla insanları kandıran maalesef çok fazla ginseng satıcısı var sahte ve gerçek ayrımını sadece fiyattan da yapmak mümkün değil bildiğiniz güvendiğiniz satıcıları ve markaları tercih ediniz. Daha öncede belirttiğimiz gibi ginseng oldukça değerli ve pahalı bir bitkidir orjinalinde en az 6 yıl yetişmesi 1 yılda kuruma süreci yani en iyi ihtimalle 7 yılda bir mahsül alınan özel bir bitkidir.

 

 

Ginseng çayı nasıl demlenir?

Toz ginseng ile: Yarım tatlı kaşığı ginseng kökü tozu, 1 su bardağı soğuk su ile karıştırılır. Kaynama noktasına gelene kadar ısıtılır, daha sonra altı kısılarak 10 dakika boyunca ısıtılmaya devam edilir. Fazla kaynamamasına dikkat edilmelidir. Altı kapatıldıktan sonra 10 dakika boyunca ağzı kapalı olacak şekilde demlenir.

Tane ginseng kökü ile: Bir parmak ebatlarındaki ginseng kökü parçaları, bir su bardağı sıcak suya ilave edilir ve 5 dakika boyunca kaynatılır. Ağzı kapatılarak 10 dakika demlendikten sonra süzülerek içilebilir.

Ayrıca toz ginsengi bal, pekmez vs. ile karıştırarakta tüketebilirsiniz günde 1 tatlı kaşığına kadar ginsengi istediğiniz miktarda bir malzeme ile karıştırarak yiyebilirsiniz.

 

 

Ginsengin Faydaları Nelerdir?

• Ginseng güçlü bir genel takviyedir. Beden üzerindeki etkileri lokal değildir ve böylelikle ginsengin yararlarından biri bütün vücudu kuvvetlendirmesi ve bütün vücut sistemlerini dengelenmesine yardımcı olmasıdır. “Adaptojen” insan sağlığı üzerinde ginsengin düzenleyici etkisini izah etmekte kullanılan terimdir. Ancak, hızlı bir şekilde tamirden ziyade zaman içinde yavaşça etki eder. Tam sonuçlarını görmek için birkaç ay kullanmanız gerekir.

• Adaptojenik etki, bir drogun birden fazla aktif madde içererek duruma göre farklı etkide bulunmasıdır. Ginsengin adaptojenik etkide bulunmasının nedenlerinden biri de böbrek üstü bezini desteklemesidir.

• Ginsengin diğer kullanımları pek çoktur. Ginseng bütün vücut için toniktir. Vücudun zayıflıklarla mücadelesine yardımcı olur, enerji düzeylerini yükseltir ve atletik performansı artırır.

• Bu bitki adrenal çalışmayı destekler ve dolayısıyla zihinsel ve fiziksel stres bağlantılı hastalıkları azaltmada çok etkilidir. Şayet kronik anksiyeteden, yorgunluktan rahatsızsanız veya sıkca stresli koşullara maruzsanız, ginseng baş etme kapasitenizi iyileştirebilir ve dayanıklılık ve gücünüzü artırabilir. Konsantrasyon eksikliğini gidermek için iyi bir yardımcıdır. Strese karşı dayanıklılığı artırır.

• Buna ilaveten, ginseng antioksidandır ve vücutta bağışıklık sistemi hücrelerinin sayısını arttıran önemli bir bağışıklık sistemini iyileştiricidir.

• Amerikalı bilim adamlarının yaptığı bir çalışmaya göre günde iki kez 200mg’lık ginseng kökü kapsülü alan kişilerin grip riski %31 oranında azalmıştır.

• Kolesterolü azaltıcı etkisi vardır. Karaciğeri toksinlerden temizler. Tümör gelişimini engellediği yapılan bazı çalışmalarda gösterilmiştir. Ayrıca radyoterapinin yan etkilerini azaltır.

• Bağışıklık sistemini desteklemesi, antioksidan özelliği, programlanmış hücre ölümü olarak adlandırılan apoptotizi uyarması, hücre çoğalmasını engellemesi gibi nedenlerden dolayı kansere karşı etkisi vardır.

• Laboratuar ve hayvan deneylerinde prostat, mide, böbrek, karaciğer, kalınbağırsak, beyin ve akciğer kanserlerine karşı etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Prostat kanseri oluşturulmuş hayvanlarda kanserin gelişmini engellemiştir.

• Ginsengin çok sayıda başka kullanım alanları vardır. Bronşitin, astım ve dolaşım problemlerinin tedavisinde yararlıdır. Aynı zamanda diyabetten rahatsız insanlara kandaki kortizol hormonu düzeylerini düşürdüğü için yardımcı olur.

• Ginseng bitkisi cinsel performansı artırıcı doğal bir destek olarak da kullanılmaktadır. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda ginseng sperm düzeyinde artışa neden olmuştur.

• Bazı deneysel çalışmalarda ginsengin kan damarlarını genişleterek ereksiyona yardımcı olduğu tespit edilmiştir. Ginsengin ereksiyon sorununa karşı etki mekanizmasının nitrik oksitle ilişkili olduğu düşünülüyor.

• Ginsengin cinsel isteği artırıcı etkisinin ise testosteron düzeyini yükseltici etkisine bağlanmaktadır. Hayvanlar üzerindeki deneylerde ginsengin testosteron seviyesini etkilediği tespit edilmiştir. Burada sözü edilen ginseng türü gerçek kore ginsengidir. (Panax ginseng)

• Güney Koredeki Seoul Milli Üniversitesince yapılan bir araştırmaya göre beyaz kore ginsengi kökü alzheimer hastalarında algılamayı artırıcı etki göstermiştir. Alzheimer rahatsızlığı olanlarda etkili olabilmesi için devamlı kullanılması gerektiği belirtiliyor.

 

 


Her Ürün Gerçek Ginseng mi?

Ginseng kullandıktan sonra yan etkilere maruz kaldıklarını belirten bazı örnekler vardır. Ancak bunun ginseng’den dolayı değil ginseng etiketiyle satılan ve içeriğinde başka maddeler bulunduran ürünlerden de kaynaklandığı düşünülmektedir.

Bitkisel ürün üretimi serbest olduğundan kötü niyetli üreticiler bu konuda diledikleri gibi davranabilmektedirler. Örneğin bazı ginseng etiketli ürünlerde kafein kullanılmaktadır. Bu da kullanan kişiye enerji ve canlılık vermekte ve kullanıcı kafein aldığını bilmeden bunu kullanmaya devam etmektedir. Meydana gelen yan etkilerde bundan kaynaklandığı halde kayıtlara ginseng zararları olarak geçmektedir.

Ginsengin yararlarından biri olarak yüksek tansiyonu düşürerek normal hale getirdiği belirtilmesine rağmen başka kaynaklarda da tansiyon hastalarının ginsengi kullanmamaları gerektiği belirtilmektedir. Bu karışıklığın nedeni bu tür kafein içeren ürünlerin kullanılmasından sonra görülen şikayetlerden doğma ihtimali yüksektir.

Bu yüzden bir ürünü kullanırken onun kalitesinden ve gerçekliğinden emin olmak gerekmektedir. Yüksek tansiyon hastasının ginseng yerine her gün düzenli kafein almasının sonucunda fayda yerine zarar göreceği açıktır.

 

 

Ginseng Yan Etkileri Açısından Risk Taşır mı?

• Ginseng önerilen doz ve sürelerde kullanıldığı takdirde yan etkilere sebep olmaz. Ancak yine de bazı yapılan uyarıları belirtmek gerekir.

• Fibrokistik göğüs hastalığı ve göğüs kanseri olan kadınlar ginseng kullanmamalıdır.

• Ginsengin bazı kimyasal ilaçlarla birlikte kullanıldığında etkileşim yaparak sağlığı olumsuz etkilediğine dair bildirimler vardır. Mesela kan inceltici olarak kullanılan bazı ilaçlarla birlikte alındığında etkileşim yaptığı belirtilmiştir. Yine bazı kalp ilaçlarıyla da böyle bir durumun meydana geldiği belirtilmektedir.

• Genel anlamda belirtmek gerekirse eğer herhangi bir hastalık için ilaç tedavisine başlanmışsa doktora danışmadan aynı anda bitkisel bir ilacın kullanılması doğru bir davranış değildir. Bazı durumlarda bunlar birbirleriyle etkileşime girerek olumsuz sonuçlar doğurabilir.

• Yine ginseng ile ilgili bir örnek vermek gerekirse, şeker hastalarının diyabet ilacı kullanırken ginseng kullanmamalarına dair uyarılar bulunmaktadır. Çünkü ginsengin de şekeri düşürücü etkisi vardır. Aynı anda sentetik diyabet ilacıyla birlikte alındığında kişinin kan şekerinin bir hayli fazla miktarda düşmesine sebeb olabilir.

• Kalp ilaçlarıyla birlikte alınmamalı.

• Phenelzine sulfate içeren ilaçlarla beraber kullanıldığında ellerde titreme ve bazı psikolojik değişikliklere yol açabilir.

• Yüksek kan basıncından (tansiyondan), düzensiz kalp ritminden veya herhangi akut hastalıktan rahatsız olan kişilere ginseng kullanımı tavsiye edilmemektedir. Uzun vadeli kullanımda herhangi bir yan etkiyi yakından izlemelidir.

• Sibirya ginsengi daha güvenli bir tercih olarak kabul edilse de, herhangi potansiyel risklerden kaçınmaktan için, şayet belirli bir sağlık problemi için yüksek dozlar alıyorsanız her zaman bir uzmanın görüşünü almak daha güvenlidir.

Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR